hoewel
Hoewel een kat een vleeseter is, eet kat Minoes ook aardappelen en tomaat.rağmen
Bir kedi et yiyen olmasına rağmen, kedi Minoları da patates ve domates yiyor.Indien
Indien u te laat bent voor het consult, moet u een afspraak maken.Eğer
Konsültasyona geç kalırsanız, randevu almanız gerekir.Mits
Oscar komt bij me langs, mits hij tijd heeft.Sağlanan, Şartıyla
Vakti varsa Oscar beni görmeye gelecek.Naarmate je langer traint, wordt je conditie beter.Olarak
daha uzun çalışırsan, daha iyi bir şekle girersin.Nadat hij met de dokter gesproken had, wist hij meer over zijn ziekte.Doktorla konuştuktan sonra hastalığı hakkında daha çok şey biliyordu.Nu hij zijn rijbewijs heeft, mag hij in de auto van zijn ouders rijden.Artık ehliyeti olduğuna göre ailesinin arabasını kullanabilir.of
Ik weet niet zeker of het feestje bij Lisa thuis is.of
Partinin Lisa'nın evinde olduğundan emin değilim.ofschoon
Er zullen 50 gasten komen ofschoon de zaal eigenlijk te klein is.olmasına rağmen,rağmen
Oda aslında çok küçük olmasına rağmen 50 misafir olacak.omdat
Ik wil Duits leren omdat ik een paar jaar in Duitsland ga werken .çünkü
Almanca öğrenmek istiyorum çünkü birkaç yıl Almanya'da çalışacağım.Opdat
De minister wil de kilometerheffing op de snelweg invoeren,opdat de files zullen verminderen.Böylece
Bakan, trafik sıkışıklığının azalması için karayolunda kilometre ücretinin getirilmesini istiyor.Sinds
Sinds we in Brabant wonen, spreken we onze vrienden in Groningen te weinig.Dan beri
Brabant'ta yaşadığımız için Groningen'deki arkadaşlarımızla yeterince konuşmuyoruz.Tenzij
Ik neem pizza's mee vanavond, tenzij jij liever zelf wilt koken.Olmadıkça
Kendin için yemek yapmayı tercih etmezsen bu gece pizza getireceğim.Terwijl
Terwijl ze elkaar kusten, sneeuwde het buiten romantisch.iken
Öpüşürken dışarıda romantik bir şekilde kar yağdı.Toen
Ik schrok ontzettend toen ik de resultaten van het onderzoek las.Ne zaman
Soruşturmanın sonuçlarını okuduğumda şok oldum.Totdat
Totdat hij zelf Frans kon spreken, vroeg hij altijd aan anderen of ze voor hem wilden vertalen.A kadar
Kendisi Fransızca konuşabilene kadar, her zaman başkalarından onun için tercüme etmelerini istedi.Voordat
Voordat we met de auto vertrekken, pakken we onze spullen in.Önce
Arabayla gitmeden önce eşyalarımızı topluyoruz.Wanneer
Wanneer Thijs geen geld heeft, eet hij altijd bij zijn vrienden.Ne zaman
Thijs'in parası olmadığı zaman hep arkadaşlarıyla yer.Zodat
pieter koopt een autootje voor zijn vrouw zodat ze nooit meer hoeft te lopen.Böylece
Pieter karısı için bir araba satın alır, böylece bir daha asla yürümek zorunda kalmaz.zodra
Ik bel je zodra ik de cijfers weet.Maz,mez
Numaraları alır almaz seni ararım.zolang
Zolang de lasagne nog in de oven staat, drinken wij alvast een aperitiefje.sürece,ken
Lazanya hala fırında olduğu sürece, zaten bir aperatifimiz var.vraagwoord
Weet u waar ik het station kan vinden?
Ik heb geen idee waarom Klaas te laat is.
Zij kan je precies vertellen wie hier alles van computers weet.Soru kelimesi
İstasyonu nerede bulabileceğimi biliyor musun?
Klaas'ın neden geç kaldığı hakkında hiçbir fikrim yok. Burada bilgisayarlar hakkında her şeyi tam olarak kimin bildiğini size söyleyebilir.adverbia met inversie
bovendien
Ik ga niet mee. Ik ben moe en bovendien heb ik geen tijd.ters çevirmeli zarflar
Dahası,ayrıca
Gitmiyorum. Yorgunum ve ayrıca zamanım yok.Daardoor
Ik stond in de file. Daardoor kwam ik te laat.Sonuç olarak,bu yüzden,bu nedenle
Trafikte sıkışıp kaldım. Bu yüzden geç kaldım.daarna
De hond eet eerst zijn vlees op en daarna drinkt hij zijn water bakje leeg.sonra
Köpek önce etini yer, sonra su kabını içer.daarom
Hans heeft een Fins vriendinnetje. Daarom wil hij Fins leren.bu nedenle,bu yüzden
Hans'ın Finlandiyalı bir kız arkadaşı var. Bu yüzden Fince öğrenmek istiyor.daarvoor
Wendy woont nu in Namibië. Daarvoor woonde ze in Marroko.Ondan önce, önce
Wendy şimdi Namibya'da yaşıyor. Ondan önce Fas'ta yaşadı.desondanks
Ik ben vegetariër. Desondanks eet ik met Kerstmis een stukje konijn.yine de, buna rağmen
Ben vejeteryanım. Yine de Noel için bir parça tavşan yerim.sindsdien
Frans heeft een nieuwe vriendin. Sindsdien heeft hij geen tijd meer voor zijn vrienden.dan beri, O zamandan beri
Frans'ın yeni bir kız arkadaşı var. O zamandan beri arkadaşlarına ayıracak zamanı kalmadı.Tocht
Het is al 2.00 uur en we zijn moe. Toch bestellen we nog een biertje.Hala,yine de
Saat 2: 00 oldu ve yorulduk. Hala bira ısmarlıyoruz.Toen
Ze speelden lang in de tuin en toen hadden ze ineens geen zin meer.Sonra ,
Uzun bir süre bahçede oynadılar ve sonra birdenbire artık eskisi gibi hissetmediler.vervolgens
We lezen eerst een stukje uit de Bijbel en vervolgens analyseren we die passage.sonra,devamında
Önce İncil'den bir pasajı okuyoruz ve sonra bu pasajı analiz ediyoruz.ook al / al
De dj is erg moe, ook al / al is hij gisteren vroeg naar bed gegaan.rağmen,çoktan,zatenintussen / ondertussen
Tanja kookt en intussen / ondertussen ruimt haar kamer op.bu arada / bu arada
Tanja yemek yapar ve bu arada / bu arada odasını temizler.adverbia /conjuncties met een hoofdzin
Kortom, we moeten gauw actie ondernemen.zarflar / ana cümle ile bağlaçlar
Kısacası hızlı hareket etmeliyiz.of
Het concert was nauwelijks afgelopen of de mensen liepen de zaal al uit.veya
İnsanlar salondan çıkarken konser zar zor bitmişti.Ook al/al
Ook al / Al is de dj gisteren vroeg naar bed gegaan, hij is toch er moe.
Ook al / Al is de dj gisteren vroeg naar bed gegaan, toch is hij en moe.Gerçi, yine de
Dj dün erken yatmasına rağmen hala yorgun.
Dj dün erken yatmasına rağmen hala yorgun.preposities
dankzij
Dankzij mijn dikke jas heb ik het nooit koud.edatlar
sayesinde
Kalın paltom sayesinde asla üşümem.Door
Door die lange speeches duurde de avond eindeloos.Vasıtasıyla,Tarafından
Bu uzun konuşmalar nedeniyle gece hiç durmadan devam etti.na
Na de koffiepauze gaan we door met de luisteroefening.sonra
Kahve molasından sonra dinleme alıştırmasına devam ediyoruz.Ondanks
Ondanks de harde storm gaat de minister toch op de fiets.Rağmen
Fırtınaya rağmen, bakan hala bisikletine biniyor.sinds
Neef Jim heeft sinds een week een nieuw brommertje.o zamandan beri
Kuzen Jim'in bir haftadan beri yeni bir motosikleti var.Tijdens
Tijdens de vakantie is er bij ons ingebroken.sırasında,ken
Tatildeyken evimize zorla girildi.tot
Het weekend duurt tot maandag.a kadar
Hafta sonu pazartesiye kadar sürer.vanwege
Hij draagt een bril vanwege zijn slechte ogen.yüzünden, nedeniyle
Görme bozukluğu nedeniyle gözlük takıyor.